ödeme gücü

HistorySentences

Meanings of "ödeme gücü" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

	Category	Turkish	English
General

1	General	ödeme gücü	ability to pay n.
The Commission must improve its ability to pay considerably. Komisyon ödeme gücünü önemli ölçüde artırmalıdır. More Sentences
Trade/Economic

2	Trade/Economic	ödeme gücü	solvency n.
Mr Ettl's report concerns the solvency of life assurance undertakings. Bay Ettl'in raporu hayat sigortası şirketlerinin ödeme gücü ile ilgilidir. More Sentences
General

3	General	ödeme gücü	responsibility n.
Trade/Economic

4	Trade/Economic	ödeme gücü	ability to pay n.
5	Trade/Economic	ödeme gücü	ability to pay n.

	Category	Turkish	English
Colloquial

1	Colloquial	ödeme gücü olan	good for adj.
2	Colloquial	(bir şeyi) ödeme gücü olan	good for (something) adj.
Trade/Economic

3	Trade/Economic	borç ödeme gücü	solvency n.
4	Trade/Economic	finansal ödeme gücü	financial solvency n.
5	Trade/Economic	faiz ödeme gücü oranı	times interest earned ratio n.
6	Trade/Economic	faiz ödeme gücü rasyosu	times interest earned ratio n.
7	Trade/Economic	geri ödeme gücü zayıf kredi geçmişi olumsuz olan kimselere verilen kredi	sub-prime mortgage n.
8	Trade/Economic	geri ödeme gücü zayıf kredi geçmişi olumsuz olan kimselere verilen kredi	subprime mortgage n.
9	Trade/Economic	mahalli ödeme gücü	local ability to pay n.
10	Trade/Economic	ödeme gücü olan şirket	solvent house n.
11	Trade/Economic	ödeme gücü ilkesi	ability-to-pay principle n.
12	Trade/Economic	ödeme gücü olmama	insolvency n.
13	Trade/Economic	ödeme gücü oranı	solvency ratio n.
14	Trade/Economic	ticari ödeme gücü	business solvency n.
15	Trade/Economic	vergi ödeme gücü	tax paying ability n.

16	Trade/Economic	ödeme gücü olan	afloat adj.
17	Trade/Economic	ödeme gücü olan	solvent adj.
18	Trade/Economic	ödeme gücü olan	solvable [obsolete] adj.
Law

19	Law	vergi ödeme gücü	ability to pay n.
20	Law	vergilemede ödeme gücü prensibi	ability to pay principle of taxation n.